Çiş, vücudumuzda her gün gerçekleşen bir olaydır. Bu makalede, idrarın nasıl üretildiği ve neden geldiği konusunda daha fazla bilgi edineceksiniz. İdrar sistemi, vücudun idrarı üretmek ve atmak için kullandığı bir sistemdir. Böbrekler, bu süreçte önemli bir rol oynar.
Böbreklerin idrar oluşumundaki rolü oldukça önemlidir. Filtrasyon süreci, böbreklerde gerçekleşir. Bu süreçte, böbrekler kanı süzer ve zararlı atıkları ve fazla suyu filtreler. Filtrelenen maddeler, idrar olarak adlandırılan sıvı formunda biriktirilir.
Ancak idrar sadece böbreklerde oluşmaz. İdrar yolları ve mesane de idrarın taşınması ve depolanması için önemli bir rol oynar. İdrar yolları, böbreklerden idrarı mesaneye taşırken, mesane idrarı depolar ve süzme yapar.
Çişin kontrolü de oldukça önemlidir. İdrarın nasıl kontrol edildiği ve tutmanın neden önemli olduğu da bu makalede tartışılacak. Kaslar ve sinirler, idrarın tutulması ve boşaltılması sürecinde önemli bir rol oynar.
Ayrıca, idrar problemleri de yaygın olarak görülen durumlardır. İdrar yolu enfeksiyonları ve idrar yolu taşları gibi problemler, idrar sisteminin sağlıklı çalışmasını engelleyebilir. Bu sorunlar, belirli semptomlarla kendini gösterir ve uygun tedavi gerektirir.
Üriner Sistemin İşleyişi
Üriner sistemin işleyişi, idrar oluşumunu sağlayan karmaşık bir süreçtir. Bu sistem, böbreklerin, idrar yollarının ve mesanenin bir araya gelmesiyle oluşur. Böbrekler, idrarın üretilmesinden sorumludur.
Böbrekler, kanı süzerek zararlı atık maddeleri ve fazla suyu içeren idrarı oluşturur. Bu süreç, böbreklerin içindeki filtrasyon ünitesi olan nefronlar tarafından gerçekleştirilir. Nefronlar, kanı süzerek zararlı maddelerin vücuttan uzaklaştırılmasını sağlar.
Bu sürecin başında, kan böbreklere gelir ve nefronlardaki glomerüllerdeki zarlar, kanı süzmeye başlar. Bu süzme işlemi sonucunda, zararlı atıklar ve fazla su, kan dolaşımından ayrışır ve nefron tübüllerine taşınır. Bu tübüllerde, kan dolaşımından idrarın oluştuğu bir sıvıya dönüşür.
Daha sonra, oluşan idrar böbreklerden idrar yollarına, yani üretere geçer. Üreterler, idrarın böbreklerden mesaneye taşınmasını sağlar. Son olarak, idrar mesanede depolanır. Mesane, idrarın geçici bir depolama alanıdır ve çıkışı kontrol eden kaslara sahiptir.
Bilinçli olarak idrar yapmak istediğimizde, mesane kasları kasılır ve çiş yapma isteğimizi hissederiz. İdrar yolundaki kaslar da gevşer ve bu sayede idrar boşaltımı gerçekleşir. Bu işlem, sinirlerin ve kasların etkileşimiyle koordineli bir şekilde gerçekleşir.
Çişin Oluşumu
Çişin oluşumu, vücudumuzdaki üriner sistem tarafından kontrol edilir. Üriner sistem, böbrekler, idrar yolları ve mesane gibi organları kapsar. Bu sistem, vücudumuzdaki fazla suyu ve atık maddeleri uzaklaştırarak dengemizi korur.
Bu süreç, böbreklerin önemli bir rol oynadığı filtrasyon süreciyle başlar. Böbrekler, kanı süzerek atık maddeleri ve fazla suyu ayırır. Filtrasyon süreci, glomerül adı verilen ufak kan damarlarından geçen kanın, Bowman kapsülü adı verilen bir yapıya süzülmesiyle gerçekleşir.
Filtrasyon Süreci: | Böbreklerdeki filtrasyon süreci, kanın atık maddelerden ve fazla sudan arıtıldığı aşamadır. Bu süreçte glomerül adı verilen kan damarlarından süzülme gerçekleşir. |
Süzülen sıvı, tübüler sistem olarak adlandırılan bir dizi tüpe geçer. Bu tüplerde, vücut için önemli olan maddeler geri emilirken atık maddelerin yoğunlaşması sağlanır. Su da emilerek idrarın konsantrasyonu artırılır.
Suyun Emilimi: | Böbreklerden geçen idrarın içindeki suyun emilimi, tübüler sistemde gerçekleşir. Bu sayede vücut su dengesi korunur ve idrar daha yoğun hale gelir. |
Son aşamada, idrar yolları aracılığıyla idrar mesaneye taşınır. Mesane, idrarın depolandığı ve tutulduğu bir organdır. İdrar mesanede biriktiğinde, beyne mesaj iletilerek idrarın boşaltılması gerektiği sinyali gönderilir.
- İdrar Yolları ve Mesane: İdrar yolları, böbrekten gelen idrarın mesaneye taşındığı ve mesanenin idrarın depolandığı bir sistemdir. Mesane, idrar biriktiğinde boşaltılması gereken bir organdır.
Çişin oluşumu vücudumuz için hayati bir süreçtir ve üriner sistemin düzgün çalışması önemlidir. Bu sürecin herhangi bir aşamasında problemler oluşursa idrar yolu enfeksiyonları, taş oluşumu gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Bu durumda, doktorunuzun önerdiği tedavi yöntemlerinden faydalanmanız önemlidir.
Böbreklerin Rolü
Böbrekler, idrarın oluşumunda önemli bir rol oynarlar. Vücutta biriken atık maddeleri temizleyerek idrarı üretirler. Ayrıca, sıvı ve elektrolit dengesini düzenlerler. Böbreklerin idrar oluşumundaki işlevleri arasında, kanın süzülerek atık maddelerin uzaklaştırılması, suyun emilimi ve idrarın konsantrasyonu yer alır.
Böbrekler, idrar oluşum sürecinde büyük bir filtre görevi görürler. Kan, böbreklerdeki nefron adı verilen küçük yapılar aracılığıyla süzülür. Bu süzülme işlemi, atık maddelerin ve fazla sıvının idrarla birlikte dışarı atılmasını sağlar. Böbreklerdeki filtrasyon süreci, idrarın oluşumunun temel aşamasını oluşturur.
Böbrekler ayrıca suyun emilimini de düzenler. İdrar oluşumu sırasında böbrekler, vücudun ihtiyaç duyduğu suyu geri emerler ve idrarı konsantre hale getirirler. Bu sayede vücut, su dengesini korur ve sıvı kaybını minimize eder. Böbreklerin suyun emilimi ve idrarın konsantrasyonu üzerindeki bu kontrol mekanizması, idrarın bileşimini ve yoğunluğunu belirler.
Böbreklerin görevleri arasında kan basıncının düzenlenmesi, kan şekeri düzeyinin kontrol edilmesi ve bazı hormonların üretilmesi de yer alır. Bu nedenle, böbreklerin sağlıklı bir şekilde çalışması, genel sağlık durumunun devamı için önemlidir.
Filtrasyon Süreci
Filtrasyon süreci, böbreklerin idrar oluşumunda önemli bir rol oynayan bir dizi yapıdan oluşur. Böbrekler, vücuttaki kanı süzerek atık maddeleri ve fazla suyu ayırır. Bu süreç, glomerulus denilen küçük kan damarlarının bulunduğu bir yapı olan nefronlar aracılığıyla gerçekleşir.
Nefronlar, böbrekte binlerce bulunan minyatür filtreleme üniteleridir. Her nefron, glomerulus ve onu çevreleyen Bowman kapsülünden oluşur. Kan, glomerulusa gelişerek küçük moleküllerin (su, tuz, atık ürünler) geçmesine izin veren çeşitli kapiller damarlardan süzülür. Süzülen maddeler, Bowman kapsülündeki tübüllere geçerken, kan hücreleri ve büyük proteinler gibi önemli bileşenler geride kalır.
Yavaşça ilerleyen süzülme sırasında, tübüllerin hücreleri, geri emilim adı verilen bir süreçle filtrasyonla alınan maddeleri geri emer. Bu geri emilen maddeler arasında su, glikoz ve bazı mineraller bulunur. Sonuç olarak, filtrasyon süreci sonucunda idrar oluşur ve atıklar, fazla su ve diğer gereksiz maddeler böbrekten dışarı atılır.
Filtrasyon sürecinde görev alan böbrek yapıları, glomerulus, Bowman kapsülü ve nefron tübülleridir. Bu yapılar, böbreklerin sağlıklı bir şekilde çalışmasını sağlayarak vücudun dengesini ve idrar oluşumunu düzenler. Bu sürecin düzgün işlemesi, sağlıklı bir böbrek fonksiyonunu sürdürmek için hayati önem taşır.
Suyun Emilimi
Böbreklerde idrarın oluşumu sırasında, suyun emilimi ve idrarın konsantrasyonu oldukça önemlidir. Böbrekler, vücuttaki su dengesinin sağlanmasında büyük bir rol oynar. Peki, böbrekler nasıl su emer ve idrarı konsantre eder?
Bunun için böbreklerde bulunan özel yapılar devreye girer. Böbreklerdeki nefron denilen yapılar, suyun emilimi ve idrarın konsantrasyonunu kontrol eder. Nefronlar, kanı filtreleyerek idrarı oluşturan su ve atık maddeleri ayırır.
Nefronlar su emilimi için aktif ve pasif taşıma mekanizmalarını kullanır. Aktif taşıma, enerji gerektiren bir süreçtir ve böbrek hücrelerinin enerji üretmek için kullandığı ATP molekülleriyle gerçekleşir. Pasif taşıma ise enerji gerektirmez ve moleküllerin yoğunluk farklılığına göre hareket etmesini sağlar.
Ayrıca, böbreklerdeki Loop of Henle adı verilen yapı da su emiliminde önemli bir rol oynar. Loop of Henle, suyun geri emilimi için bir geçiş noktasıdır. Burada, su ve diğer maddeler aktif ve pasif taşıma mekanizmalarıyla geri emilir ve idrarın yoğunluğu artar.
İdrarın konsantrasyonu da böbreklerin su emilimiyle doğrudan ilişkilidir. Böbrekler, idrarın yoğunlaşmasını sağlamak için suyun geri emilimini düzenler. Bu sayede vücut, gereksiz suyun atılmasını önler ve su dengesini korur.
Böylece, böbreklerin su emilimi ve idrarın konsantrasyonu, vücuttaki su dengesini sağlamak için önemli bir mekanizmadır. Bu süreçlerin düzgün çalışması, sağlıklı bir idrar oluşumunu ve su dengesini garanti eder.
İdrar Yolları ve Mesane
İdrar yolları, idrarın böbreklerden çıkarak vücut dışına atılmasını sağlayan bir sistemdir. Bu sistemde böbreklerden başlayan yollar, idrarın mesanede depolanması ve istemli olarak dışarıya atılması için çalışır. İşte idrar yollarının çalışma prensibi ve mesanenin işlevi:
Böbreklerden Mesaneye Yolculuk:
İdrar yolu, idrarın böbreklerden mesaneye doğru yolculuğunu sağlar. Böbreklerdeki filtrasyon sürecinde oluşan idrar, böbreklerdeki idrar kanalları aracılığıyla idrar torbasına taşınır. İdrar kanalları, idrarın biriktirilmesi ve mesaneye ulaşması için tüplerden oluşur.
Mesane: İdrar Depolama Organı:
Mesanemiz, idrarın geçici olarak depolandığı ve istemli olarak boşaltıldığı bir organdır. Mesane, kaslı duvarları sayesinde idrarı depolayabilir ve dışarıya atılması için kasılma ve gevşeme yeteneğine sahiptir.
İdrarın Kontrolü:
Normalde, mesane kasları istem dışı olarak kasılarak idrarın dışarıya kaçmasını önler. Fakat, idrar yapma istemi geldiğinde, beyin mesaneye sinyal gönderir ve kaslar istemli olarak kasılarak idrarın boşaltılmasını sağlar.
İdrar Yollarının İşleyişi:
İdrar yolları, böcek ve toksinler gibi zararlı maddelerin vücuttan atılmasını sağlar. İdrar, böbrekler tarafından üretilerek mesanede depolanır ve uygun zaman geldiğinde idrar yolları vasıtasıyla vücuttan atılır. Bu süreç, vücudumuzun sağlıklı bir şekilde çalışabilmesi için oldukça önemlidir.
Çişin Kontrolü
Çişin kontrolü, vücudun doğal bir işlevi olup, idrarın istendiği zaman ve yerde boşaltılmasını sağlar. Bu kontrol süreci, idrar kesesinde biriken idrarın istemli olarak tutulup gerektiğinde boşaltılmasını içerir.
İdrarın kontrol edilmesi, kaslar ve sinir sistemi arasındaki uyumlu bir çalışmayı gerektirir. Normal bir idrar kontrol sisteminde, idrar kesesinin kasları istem dışı olarak sürekli bir şekilde kasılırken, idrarın tutulması için asıl kontrol işini idrar kanalını saran sfinkter adı verilen kaslar yapar.
İdrar tutmanın önemi, idrar kesesinin tamamen dolmadan idrarın boşaltılmasının önerilmesidir. Çünkü idrarın tamamen boşaltılmadan işeme isteğinin bastırılması, idrarın geriye kaçmasına ve idrar yollarında enfeksiyon riskinin artmasına sebep olabilir.
İdrar tutmanın mekanizması şu şekildedir:
- İdrar kesesi kasları sürekli olarak hafifçe kasılır ve böylece idrarın kontrolsüz bir şekilde sızmasını önler.
- Sfinkter kasları, idrar kanalını sıkı bir şekilde kapatır ve idrarın kaçmasını engeller.
- İdrar boşaltmak için doğru zaman geldiğinde, beyinden gelen sinir sinyalleri idrar kesesi kaslarını kasılmasını ve sfinkter kaslarını gevşetmesini sağlar.
- İdrarın idrar kanalından güvenli bir şekilde atılmasını sağlamak için kaslar birlikte çalışır.
İdrar tutma mekanizması sağlıklı bir şekilde çalıştığında, kişiler idrarlarını istedikleri zaman ve yerde boşaltabilirler. Ancak bazı durumlarda, idrar kontrolü sorunları ortaya çıkabilir ve idrar kaçırma sorunları yaşanabilir.
İdrar tutmayı etkileyen faktörler şunlardır:
- Kas zayıflığı veya hasarı
- Doğum veya pelvik cerrahi sonrası kaslarda zayıflık
- Sinir sistemi hastalıkları veya hasarı
- İdrar yolu enfeksiyonları veya irritasyon
- Hormonal değişiklikler
Bu faktörlerin etkisiyle idrar kontrolü sorunları yaşanabilir. Bu nedenle, sağlıklı bir idrar kontrolü için düzenli egzersiz yapmak, pelvik taban kaslarını güçlendirmek ve idrar yapma alışkanlıklarına dikkat etmek önemlidir.
İdrar Tutmanın Mekanizması
İdrar tutma ve boşaltma işlemi, kaslar ve sinirlerin etkileşimiyle gerçekleştirilir. Vücudumuzun bu önemli işlevini sağlayan bir dizi mekanizma bulunur. İşte idrar tutmanın nasıl gerçekleştiği ve nasıl boşaltıldığı:
Kaslar | Sinirler |
|
|
Yukarıdaki mekanizmaların birbirleriyle etkileşimi, idrar yapma isteği olduğunda kasların gevşemesi ve idrar yolunun sfinkter kaslarının kasılması ile gerçekleşir. Sinirlerin idrar tutma mekanizmasını kontrol etmesi, urgence, sık idrara çıkma ve idrar kaçırma gibi sorunlara yol açan birçok faktörün etkisi altında olabilir.
İdrar Kaçırma Sorunları
İdrar Kaçırma Sorunları
Çoğu insan için idrarını tutmak kolaydır ve idrarı uygun zamanda ve yerde boşaltmak için kontrol sağlar. Ancak bazı insanlar idrar tutma yeteneğinde sorunlar yaşayabilir. Bu sorunlara idrar kaçırma sorunları denir ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. İdrar kaçırma sorunlarının başlıca nedenleri stres inkontinansı ve sık idrara çıkmadır.
Stres İnkontinansı:
Stres inkontinansı, fiziksel aktivite veya basınç artışı gibi durumlarda idrar kaçırmaya neden olan bir durumdur. Öksürme, hapşırma, gülmek, egzersiz yapmak veya ağır kaldırmak gibi eylemler idrar kaçırmasına yol açabilir. Bu durum, pelvik taban kaslarının zayıflığı, pelvik organların destekleyici dokularının gevşemesi veya hasar görmesiyle ilişkilidir.
Sık İdrara Çıkma:
Bazı insanların sık sık idrara gitme ihtiyacı vardır ve bu durum idrar kaçırma sorunlarının başka bir nedeni olabilir. Sık idrara çıkmanın nedenleri arasında mesane kasının aşırı aktif olması, idrar yolunda enfeksiyon veya irritasyon gibi faktörler yer alabilir. Ayrıca, idrar yaparken tamamen boşalmama hissi de sık idrara çıkma sorunlarına yol açabilir.
Bu nedenlerle idrar kaçırma sorunu yaşayanlar, idrarın kaçmasını önleyebilmek ve yaşamlarını etkileyen bu sorunu kontrol altına almak için doktora başvurmalıdır. Doktorlar, genellikle birinci basamak tedavi yöntemleri olarak yaşam tarzı değişiklikleri, pelvik taban egzersizleri veya idrar tutma tekniklerini önerirler. Gerekirse, ilaç tedavisi veya cerrahi müdahale de uygulanabilir.
Önemli İdrar Problemleri
İdrar yolu sağlığı, genel sağlığımız için oldukça önemlidir. Ancak, çeşitli faktörler nedeniyle bazı idrar problemleri ortaya çıkabilir. Bu problemler arasında idrar yolu enfeksiyonları ve taş oluşumu en yaygın olanlardır.
İdrar Yolu Enfeksiyonları:
İdrar yolu enfeksiyonları, bakteri veya diğer mikroorganizmaların idrar yoluna girmesi ve enfeksiyona neden olması durumunda ortaya çıkar. Bu enfeksiyonlar sık sık idrara çıkma, idrar yaparken ağrı veya yanma hissi, bulanık idrar ve idrarda kan gibi semptomlarla kendini gösterir. İdrar yolu enfeksiyonları genellikle antibiyotiklerle tedavi edilir.
İdrar Yolu Taşları:
İdrar yolu taşları, idrar yolunda sertleşmiş minerallerin birleşmesiyle oluşan küçük parçalardır. Bu taşlar idrar yolunda tıkanıklığa, ağrıya ve idrar yapma zorluğuna neden olabilir. Tedavi yöntemleri arasında sıvı alımının artırılması, ilaç tedavisi veya cerrahi müdahale yer alabilir. Taş boyutuna, konumuna ve hastanın semptomlarına bağlı olarak tedavi planı belirlenir.
İdrar yolu enfeksiyonları ve taş oluşumu gibi önemli idrar problemlerini önlemek için, düzenli olarak su tüketimi sağlamak, hijyen kurallarına dikkat etmek ve sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmek önemlidir. Ayrıca, belirtiler ortaya çıktığında hemen bir sağlık uzmanına başvurmak da gereklidir.
İdrar Yolu Enfeksiyonları
İdrar yolu enfeksiyonları, idrar yolu boyunca yer alan bakterilerin üremesi sonucunda ortaya çıkan enfeksiyonlardır. Bu enfeksiyonlar çoğunlukla üretra, mesane veya böbreklerde görülür. İdrar yolu enfeksiyonlarının belirtileri, idrar yapma sırasında yanma veya acı hissi, sık idrara çıkma, idrar miktarında azalma, idrarda kan veya pus görülmesi şeklinde ortaya çıkabilir. Bazen ateş, sırt ağrısı ve bulantı gibi genel belirtiler de görülebilir.
İdrar yolu enfeksiyonlarının başlıca nedeni bakterilerdir. Özellikle E.coli adı verilen bir bakteri türü, idrar yollarına kolaylıkla girebilir ve enfeksiyona neden olabilir. Diğer risk faktörleri arasında idrar yolunun kısalığı, hamilelik, bağışıklık sistemi zayıflığı ve idrar akışının engellenmesi gibi durumlar yer alır.
İdrar yolu enfeksiyonlarının tedavisi genellikle antibiyotiklerle yapılır. Doktorunuz enfeksiyonun şiddetine ve tipine göre uygun bir antibiyotik reçete edecektir. Ayrıca, bol sıvı tüketmek, idrarınızı sık sık boşaltmak, hijyen kurallarına dikkat etmek ve idrar yolunu tahriş edebilecek maddelerden kaçınmak da enfeksiyonun tedavisine yardımcı olabilir.
Bazı durumlarda, idrar yolu enfeksiyonları daha ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bu nedenle, enfeksiyon belirtileri hissedildiğinde derhal bir sağlık uzmanına başvurmak önemlidir. Erken teşhis ve uygun tedavi ile idrar yolu enfeksiyonları genellikle kolaylıkla kontrol altına alınabilir ve komplikasyon riski azaltılabilir.
İdrar Yolu Taşları
İdrar yolu taşları, üriner sistemde oluşabilen rahatsız edici problemlerdir. Bu taşlar, böbreklerde veya idrar yollarında birikerek oluşur. Taş oluşumu genellikle idrardaki minerallerin yoğunlaşması veya yoğunlaşmış minerallerin birleşmesi sonucu gerçekleşir.
İdrar yolu taşlarının belirtileri kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Bazı insanlar ağrı, yanma veya sık idrara çıkma gibi semptomlar yaşarken, diğerleri hiçbir semptom göstermeyebilir. Taşların büyüklüğü ve yerleşimi, semptomların şiddetini etkileyebilir.
Cerrahi müdahale gerektiren durumlar, taşların büyüklüğü, konumu ve komplikasyon riskine bağlı olarak değişir. Küçük boyuttaki taşlar genellikle kendiliğinden geçebilir ve cerrahi müdahale gerektirmez. Bununla birlikte, büyük taşlar veya komplikasyonlara neden olan taşlar cerrahi müdahale gerektirebilir.
İdrar yolu taşlarından korunmak için yeterli miktarda su içmek, sağlıklı bir beslenme düzeni takip etmek ve düzenli olarak egzersiz yapmak önemlidir. Ayrıca, risk faktörleri arasında ailede bu tip taşların geçmişi, hormonal dengesizlikler ve bazı tıbbi durumlar yer alır.
İdrar yolu taşları hakkında daha fazla bilgi ve tedavi seçenekleri için bir sağlık uzmanına danışmanız önemlidir.
Çiş nasıl gelir sorusu hepimizin merak ettiği bir konudur. İdrar sisteminin işleyişi ve çişin oluşumu oldukça karmaşık bir süreçtir. İnsan vücudu, çeşitli organlar ve sistemlerin bir araya gelerek bu işlevi gerçekleştirmesini sağlar. İlk olarak, böbreklerin rolü oldukça önemlidir. Böbrekler, vücudumuzdaki atık maddeleri temizler ve idrarı oluşturur. Bu filtrasyon sürecinde, su ve çeşitli mineraller de düzenlenir. Ardından, idrar yolunda bulunan mesane, bu idrarı depolar ve zamanı geldiğinde boşaltımını sağlar.
İdrarın kontrolü de bir başka önemli konudur. İnsan vücudu, idrarı tutmak ve kontrol etmek için kaslar ve sinirlerden oluşan bir mekanizmaya sahiptir. Bu mekanizma sayesinde, idrarı kontrol edebilir ve istediğimiz zaman tuvalete gitme ihtiyacını karşılayabiliriz. Ancak, bazı durumlarda idrar tutmada sorunlar ortaya çıkabilir. Örneğin, stres inkontinansı adı verilen durumda, günlük hareketler veya aktiviteler sırasında idrar kaçırma sorunu yaşanabilir. Ayrıca, sık idrara çıkma sorunları da idrar tutma mekanizmasında bir sorun olduğunu gösterebilir.
İdrar yolu enfeksiyonları ve idrar yolu taşları da önemli idrar problemleri arasında yer almaktadır. İdrar yolu enfeksiyonları genellikle bakteriyel enfeksiyonlardır ve sıklıkla idrar yaparken ağrı veya yanma hissi gibi belirtilerle kendini gösterir. İdrar yolu taşları ise idrar yolunda oluşan küçük taşlardır ve sık idrara çıkma, ağrı veya kanama gibi semptomlara neden olabilir. Tedavi edilmeyen durumlarda, cerrahi müdahale gerekebilir.